Gültan Kışanak, “Davacıyım” kitabının imza ve söyleşisinde okurlarıyla bir araya geldi. Kitabı gelecek kuşaklara güçlü bir dayanak oluşturması için yazdığını belirten Kışanak, “Savunmaları kitap olarak derlerken bunun mücadele sürecinde bir durak, bir yolculuğun aşaması olarak ifade ettim” dedi.

Gültan Kışanak
Dipnot Yayınları
300 Sayfa, Ocak 2025
Edinmek için
İstanbul Beyoğlu’nda Karşı Sanat’ta düzenlenen etkinlikte “Davacıyım” adlı kitabını imzalayan Gültan Kışanak, konuşma yaptı. Kobani Davası’nın, devletin Kürt sorunuyla ilgili resmi hakikat inşa etme çabasının ürünü olduğunu belirten Kışanak, “Savunmalarımız bir yalanı teşhir etmek, biraz da siyasal, güncel gelişmelerle bağlantısını kurarak yürüttüğümüz bir süreç oldu” diye konuştu.
Devletin Kobane Davası’yla Kürt sorununu gerçeklerden uzaklaştırıp terörize etmek istediğini ifade eden Kışanak, “Başından beri biliyoruz ki resmi oluşturulan bir hakikat var bir de gerçek hakikat var. Aslında Türkiye’nin son 100 yılına damgasına vuran bu iki hakikatin oluşturulan, empoze edilen gerçek hakikate aykırı olarak inşa edilen resmi söyleme karşı Kürtlerin, demokratların, kadınların, devrimcilerin gerçek hakikati anlatmasıyla geçti. Kobani Davası gerçekleri ters düz etme üzerine kurulmuş, kamuoyu önünde yaratmak istedikleri beka söylemine ve terörist söylemine meşrutiyet kazandırmak üzerine kurgulanmış bir davaydı. Biz iddianamedeki saçma davalara cevap vermekle sınırlı bir savunma yaparsak bu inşa edilmek istenen yarına karşı hakikati yeterince anlatmamış olacaktık. O yüzden savunmalarımız bir yalanı teşhir etmek, iki hakikati savunma şeklinde biraz da siyasal, güncel gelişmelerle bağlantısını kurarak yürüttüğümüz bir süreç oldu” dedi.
Cezevinde tutsak edilen arkadaşları özgür bırakılıncaya kadar mücadele edeceklerini ifade eden Kışanak, şöyle konuştu: “Hala birçok arkadaşımız siyasi rehine olarak tutuluyor. O yüzden siyasi mücadelemiz devam ediyor. Savunmaları kitap şeklinde derlerken bunun mücadele sürecinde bir durak, bir yolculuğun aşaması olarak ifade ettim. Arkadaşlarımızı özgürlüğüne kavuşturuncaya, siyasi rehine sürecini sona erdirinceye kadar bu mücadele devam edecek. Savunmalarımız bir yalana karşı bir hakikati savunma ve yaşadığımız bütün bu olumsuzlukların gerçek mustariplerini sanık sandalyesine oturtma çabasıydı, bunun mücadelesiydi.”
Savunmaları kitap haline getirmenin geleceğe not düşürmek olduğunu söyleyen Kışanak, “Savunmaları kitap haline getirmemizin nedeni bu uzun soluklu bir mücadele olacağı için tarihe not düşmek ve savunmaları tarihe mal etmek için önemliydi. Her bir arkadaşımızın yaptığı savunma tarihi nitelikteydi. Gelecek kuşaklara yaşadıklarımızı muhakeme etmek ve daha güçlü dayanaklar oluşturmak için tarihe mal etmek gerektiğini düşünüyoruz” diye konuştu.
Kaynak: PİRHA