Değerli Mesele dostu,
Basılı yayın hayatına Aralık 2016 itibarıyla son veren Mesele Dergisi, 1 Ocak 2017’den bu yana mesele121.org adresinde yayınına devam ediyor.
Neden mesele121?
Çünkü 10 yıl boyunca kesintisiz her ay yayınlanan Mesele 120. sayısı ile matbaalara veda etti ve internet 121. sayımız oldu.
Mesele’de amacımız kitaplar üzerinden Türkiye’yi ve dünyayı tartışmak ama sadece kitapla sınırlamıyoruz tabii ki…
Öncelikle “Sözümüz” var. Söyleyecek bir şeyiniz yoksa yayıncılık yapmanın da anlamı kalmıyor…
Sizin sözünüz de bizim için çok değerli… Hakemli dergi olmasak da belli kriterlerimiz var. [email protected] adresine gönderdiğiniz tüm yazıları okuyoruz, değerlendiriyoruz.
18. yüzyılın son yıllarında Venedik Cumhuriyetine bağlı Piran’da doğup 18. yüzyılı yaşayan Barok Dönem bestecilerinden biridir Giuseppe Tartini. Babası onun rahip olmasını istemiş ve bu nedenle keman eğitimine başlamış. Padua Üniversitesinde hukuk eğitimi görmüş, fakat asıl merakı müzik.
Nihayet gittiği Assisi’deki manastırda büyük usta bir Çek hocadan aldığı eğitimle kendini bütünüyle müziğe verecek, fakat zamanın virtüöz kemancılarını dinlemesi ardından kendini yeterli bulmayacak, nihayet Ascona’ya göçüp âdeta hapis hayatı yaşayarak ustalaşıncaya kadar keman çalışacaktır. İşte o dönemdir Tartini’nin, bugün dahi dünyanın en iyisi olarak bilinen Antonio Stradivari’nin ürettiği ilk kemana sahip olması! Ardından gelen yıllarda, önce Padua’da büyük bir kilisenin, sonra da Prag’daki bir kilisenin müzik yöneticiliğini yapacak, nihayet Padua’da açtığı keman okulu Avrupa’nın her yanından öğrencilerin gözde eğitim kurumu haline gelecektir. İlerleyen yıllarda, ölümüne kadar, kendini armoni, akustik ve müzikte matematik çalışmalarına vakfetmiştir.
Gelelim bu haftaki bestemize: Söylentiye göre Tartini, 1721 yılında bir gece rüyasında gördüğü Şeytan’a kemanını uzatıp, “Benim bestelerimden daha iyi bir parça çal, sana ruhumu vereyim,” der. (Hani Oscar Wilde’ın “Dorian Gray’in Portresi”nde olduğu gibi!)
Şeytan bu, kaçırır mı fırsatı, öyle bir parça döktürür ki, aklını başından alır Tartini’nin. Sabah kalkar kalkmaz dinlediği müziği notaya geçirir. Bestelenen keman sonatını çalmak kemancılar için acımasız, şeytani derecede zordur ve bu nedenle “Şakıyan Şeytan Sonatı” (Devil’s Trill Sonata) olarak bilinir. Genelde bu sonat Tartini’nin en başarılı eseri olarak anılır; ama kendisi, kesinlikle rüyasında dinlediği Şeytan’ın bestesi kadar mükemmel olmadığını söylemiştir her zaman.
Bugün sizlere “Şakıyan Şeytan Sonatı”nı, 2008 Uluslararası Yehudi Menuhin Keman Yarışmasını ve 2009 Belçika Kraliçesi Elisabeth Yarışmasını kazanmasıyla ünlenen Tayvan/Avustralyalı Ray Chen’in yorumuyla sunuyorum. Amsterdam Concertgebouw Salonunda, Amsterdam Sinfonietta Orkestrasının eşliğinde çalıyor. Orkestrayı Candida Thompson aynı zamanda kemanıyla katılarak yönetiyor…
Şefik Onat, TED Ankara Koleji ve Londra Hendon Grammar School'da lise eğitiminin ardından A. Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesinden mezun olmuştur. 1966 – 1982 yılları arasında Dışişleri Bakanlığı mensubu diplomat olarak Bakanlıktaki görevlerinin dışında OECD İktisadi İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (Paris), Jakarta ve Islamabad T.C. Büyükelçilikleri, Birleşmiş Milletler Daimi Temsilciliğinde (New York) görev yapmıştır.
1982 – 1983 yıllarında Başbakanlık/Devlet Bakanlığı Özel Danışmanlığında bulunduktan sonra devlet memuriyetinden ayrılmıştır.
1984 – 1995 yılları arasında özel sektörde üç farklı şirkette üst düzey yöneticilik hizmetini takiben, 1996'da TOKI tarafından gerçekleştirilen B.M. HABITAT II Konferansının Konferans Hizmetleri Koordinatörü olarak Türkiye tarihinde yapılan en büyük ve en kapsamlı uluslararası organizasyonun sorumluluğunu üstlenmiştir.
Bu konferansın ardından, 1997- 2010 yılları arasında, kendi kurduğu "ASİTANE Etkinlikler" firması eliyle, kamu kuruluşları ya da yerli ve yabancı Birlikler/Dernekler/Şirketlerin çeşitli ulusal ve uluslararası kongre, konferans, tanıtım, özel etkinlik, gösteri organizasyonlarını gerçekleştirmiştir.
Öte yandan, Mimar Prof. Suha Özkan'la birlikte, 2006 yılında tüm dünya mimarlarının çalışmalarını internet ortamında tam eşitlik ilkeleri kapsamında yayınlayabildikleri ve yarıştıkları "World Architecture Community"i kurmuştur.
2010 başından itibaren kendini tamamen emekli ederek eşiyle birlikte Bodrum'a yerleşmiş ve bütünüyle, her zaman özel merakı olan tiyatro ve tarihi roman alanlarında yazmaya yönelmiştir.
Tiyatro yazarı olarak, geçmiş yıllarda TRT'de "Radyo Tiyatrosu" ve "Arkası Yarın" programlarında, özgün + çeviri + uygulama niteliğinde 53 eseri yayınlanmıştır. Günümüze kadar sahne için 6 müzikal/müzikli oyun, 2 sahne oyunu, 5 film senaryosu yazan Onat'ın ayrıca 3 oyun çevirisi vardır.
Yayımlanmış, editörlüğünü yaptığı 2 kitabın dışında, "Son Sultan Abdülhamid" ve "Casuslar İni İstanbul" başlıklı iki belgesel tarihi romanı ve diplomasi dönemi anılarını yansıtan "Diplomasi Dedikleri" başlıklı kitabı bulunmaktadır. ONK Telif Ajansına bağlı bulunan Onat, "Mesele 121" ve "T24 Haftalık" yazarları arasındadır.
1943 Ankara doğumlu, evli ve üç çocuk sahibidir. İngilizce ve Fransızca bilmektedir. İngiliz "British Council"ın lisanslı İngilizce hocasıdır.