DİSK Başkanı Arzu Çerkezoğlu, işçilerin topluca bir arada bulunduğu işyerlerinde işverenlerin hijyen sağlamak, devletin de bunu denetlemekle yükümlü olduğunu hatırlatarak alınması zorunlu olan önlemleri siyasi iktidar ve kamuoyu ile paylaştı. Çerkezoğlu işçilerin, işverenlerin “iyi niyetine” terk edilemeyeceğini söyledi
İşyerlerinin, işçilerin topluca bir arada bulunduğu yerler olduğunu belirten Çerkezoğlu, işyerlerinde hijyenini sağlamanın işverenin; bunu denetlemeninse devletin görevi olduğunu hatırlatarak işverenleri, işçilerin bir arada bulundukları ortamların ve ortak kullanılan tuvalet, yemekhane, kantin gibi alanların hijyenini acilen sağlamaya, işçi sağlığı kapsamında alınması gereken tüm tedbirleri almaya, işyerlerinde koruyucu sağlık hizmetlerini uygulamaya, çalıştıkları sürede verilmesi gereken molalara saygı duymaya ve tüm işçilere koruyucu malzeme temini noktasında sorumluluklarını yerine getirmeye çağırdı.
Tuvaletlerinde sabun ve peçete dahi bulunmayan, yemekhanelerinde böceklerin gezdiği işyerlerinin yarattığı tehdidin bugün tüm ülkeyi, hatta dünyayı tehdit eder hale geldiğine dikkat çeken Çerkezoğlu, işçilerin şüphe ya da tedavi durumunda işlerinden uzakta (karantinada ya da tedavi altında) geçirecekleri sürede geçimlerinin garanti altına alınmasını istedi.
İşçilerin, işverenlerin “iyi niyetine” terk edilemeyeceğini belirten Çerkezoğlu. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı’nın işyerlerini denetleyerek gerekli önlemlerin alınmasını sağlamalarını istedi. Çerkezoğlu alınması gereken diğer önlemleri ise şu şekilde sıraladı:
- İşçilerin yasal haklarını kullanmalarına engel olan işverenler kamu sağlığını tehdit ettikleri için yargılanmalı, “kriz” bahanesiyle alması gereken önlemlerden kaçınanlar cezalandırılmalıdır.
- Virüsün yayılma hızına etki eden en önemli faktörlerden biri de yoksulluk ve buna bağlı sağlıksız yaşam koşullarıdır. Yeterli beslenme şansı olmayan, insan sağlığını tehdit edecek şekilde rutubetli ve bakımsız evlerde oturmak zorunda kalan, sağlık hizmetlerine erişim şansı olmayan/kısıtlı olanlar daha ağır bir tehdit altındadır. Başta sağlık olmak üzere kamusal hizmetlerin paraya tahvil edilmesi, ülke nüfusunun ücretleriyle geçinen dörtte üçünü virüs karşısında savunmasız bırakmak anlamına gelmiştir. Başta sağlık olmak üzere, kamusal hizmetlere erişim tümüyle parasız hale getirilmeli ve yaygınlaştırılmalıdır.
- Hijyen ve ısınma bu virüsten korunmanın şartlarındandır. Her eve belli bir miktar içme suyu ve doğalgaz ücretsiz olarak sağlanmalı, geçmiş borçlar nedeniyle su ve doğalgaz kesintileri yapılmamalı ve kesilmiş olanlar derhal açılmalıdır.
- İşçiler, işyerlerinde alınması gereken kurumsal ve kişisel önlemleri sağlamak için işçi sağlığı ve iş güvenliği kurullarını acil toplantıya çağırmalı, yukarıdaki tedbirlerin eksiksiz olarak alınmasını sağlamalıdır.
- Bu süreçte, başta Sağlık Bakanlığı ve Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı olmak üzere sorumluluğu olan tüm kurumları hızlıca sorumluluklarını yerine getirmeye, işçilerin korunması için alınması zorunlu olan önlemleri derhal almaya çağırıyoruz.