Hakkında yürütülen soruşturma kapsamında 4 Kasım 2016 tarihinden bu yana Edirne Cezaevi’nde tutuklu bulunan Selahattin Demirtaş, cezaevinde üretmeyi sürdürüyor. Demirtaş’ın ikinci kitabı Devran, 12 Nisan’da raflarda yerini alacak.
Selahattin Demirtaş’ın “Şu ana kadar hayatlarının on yedi yılını hapishane, mahkeme kapılarında çocuklarının peşinde geçiren iki koca yürekli emekçiye” diyerek annesi ve babasına ithaf ettiği kitapta 14 hikaye yer alıyor. Kapak resmi Selahattin demirtaş’ın kızkardeşi Bahan demirtaş’a ait kitabın tanıtım yazısında “yaralıların, umarsızların, kalbi hızla çarpanların hikâyecisi” olarak nitelenen Demirtaş, Devran’da “Toz duman kenarlardan, taşradan ve kuytulardan, memleketten yoksulluk halleri”ni kağıda döküyor.
“Devran, inatçı neşesiyle geçip giden zamanın çarpıklığını anlatıyor. Umut umut, cümle cümle… Evvela mahsus selam ediyor doğan güne.
Doksanların başı, ziraat fakültesini yeni bitirmişim, iş güç yok henüz. Günün çoğunu evde iş projeleri ve gelecek planlarıyla geçiriyorum. Dile kolay, her gün elli tane iş kuruyorum kafamda. Hemen para kazanmaya başlamam lazım diyorum. Acayip zengin olasım gelmiş, yerimde duramıyorum. Fakirlik içinde büyümüşüz, fakir fakir okuyup üniversiteyi de bitirmişiz. Ama her şeyin bir sonu olduğuna göre fakirliğin de bir sonu var değil mi?”
Demirtaş’ın yine Edirne Cezaevi’nde kaleme aldığı ve 16 Eylül 2017’de Dipnot Yayınları etiketiyle raflara çıkan ilk öykü kitabı Seher, bugüne kadar 12 dile çevrildi ve İngiltere ve ABD’de Virginia Woolf’un kurucusu olduğu, dünyanın en büyük yayın gruplarından biri olan Random House Penguin bünyesinde bulunan Hogarth; Almanya’da Penguin Verlag; Fransa’da Editions Emmanuelle Collas, İtalya’da Feltrinelli; Yunanistan’da Patakis ve Hollanda’da AW Bruna – Signatuur, gibi prestijli yayınevleri tarafından yayımlandı.
Selahattin Demirtaş, Seher’in Fransızca çevirisi ile edebiyat kategorisinde, Montluc Direniş ve Özgürlük Ödülü’ne layık görüldü. Bu ödüle, Roberto Saviano, Rana Ahmad, Marie Fleur Albecker ve Alaa El Aswany gibi isimler de aday gösterilmişti. Montluc Direniş ve Özgürlük Ödülü, Lyon’da Nazi işgaline karşı verilen onurlu mücadeleyi anmak amacıyla, her yıl direniş ve özgürlük gibi değerlerin yeniden önem kazanmasına katkıda bulunan edebiyat eserlerine, görsel ve görsel işitsel işlere ve girişimlere takdim ediliyor.
Seher, en prestijli edebiyat ödüllerinden biri olan Prix Médicis étranger’ye de aday gösterilmişti. Demirtaş’ın, Zadie Smith, Peter Stamm ve Yiyun Li ile aday gösterildiği ödüle, The Mars Room adlı kitabıyla Rachel Kushner layık bulunmuştu.