
Jean Améry
Çev.: Aydın Gelmez
Sel Yayıncılık
216 Sayfa, Ocak 2025
Edinmek için
Auschwitz ve Buchenwald toplama kamplarında yaşadığı fiziksel ve ruhsal acılar üzerinden toplumsal riyakârlıkla yüzleşen Jean Améry, İstemli Ölüm‘de bireyin kendi yaşamı üzerindeki egemenliğini tartışıyor ve intihara dair tabuları radikal bir şekilde sorguluyor.
Améry, intiharı bir çaresizlik eylemi olarak değil, aksine, insanın kendi varoluşu üzerindeki sahici egemenliğinin nihai ifadesi olarak değerlendiriyor. Kendi yaşamını sona erdirme kararını özgürlüğün en saf şekli olarak sunarken, yaşam ile bireyin kendi kaderini belirleme özgürlüğü olan istemli ölümü mantıksal açıdan karşılaştırıyor.
Bu başına buyruk metni varoluşçu ya da psikanalitik bir temelden değerlendirmek güç. Üstelik Améry’nin bu yaklaşımların intihara dair kavramsal analizlerini delik deşik ettiği bir durumda daha da güç. Bu nedenle iki yıl sonra gerçekleştireceği eylemi belki de çoktan kafasına koymuş bir yazarın sahiciliği olarak okunması gereken İstemli Ölüm, çağımızın bireysel ve toplumsal varoluş krizlerini anlama yolunda, derin bir farkındalık sunan nadir eserlerden biri.
JEAN AMÉRY
Jean Améry (Hans Mayer), 1912’de Viyana’da doğdu. Yahudi bir baba ve Katolik bir annenin tek çocuğuydu. Babası Birinci Dünya Savaşı’nda hayatını kaybetti. Ekonomik zorluklar yüzünden öğrenimini yarıda keserek çalışmaya başladı fakat yazma isteği genç yaşta içine işlemişti. 1934-35’te ilk romanı Die Schiffbrüchigen‘i yazdı. Hitler rejimine baştan beri karşı dursa da ancak Avusturya’nın ilhakı ve Nazilerin artan zulmüyle ayırdına vardığı Yahudi kimliği, 1935’te Nürnberg Yasaları’yla resmen tescillendi. Kendisi gibi Yahudi eşi Regine’yle birlikte Belçika’ya kaçtı. 1940’ta Antwerp’te yakalandı, Fransa’nın güneyinde bir toplama kampına gönderildi, bir yıl sonra kamptan kaçmayı başararak Belçika’da direniş hareketine katıldı. 1943’te Nazi karşıtı broşür dağıtırken tutuklandı. Fort Breendonk’ta günlerce süren sorgusunda ağır işkence gördü. Sonrasında sırasıyla Auschwitz, Buchenwald ve Bergen-Belsen kamplarında tutuldu. Bu sırada eşi kalp rahatsızlığı nedeniyle hayatını kaybetti. Savaş bittikten sonra Brüksel’de gazetelere yazılar yazdı. 50’lerden itibaren Jean Améry adını kullanmaya başladı. Almanya’ya yıllar sonra ilk kez Auschwitz davalarının başlamasının ardından, bir radyo konuşması yapmak üzere ayak bastı. 1966’da yayımlanan Suç ve Kefaretin Ötesinde ile Holokost yazınının güçlü kalemlerinden biri haline geldi. Sivri söylemiyle en az onun kadar ses getiren İstemli Ölüm‘ü yazdıktan iki yıl sonra 17 Ekim 1978 günü hayatına son verdi.