Devletin reşit saymadığı, ailelerinse küçüksün diye sorumluluk yüklemekten kaçındığı yaşlarda kızıl bayraklarla çıktıkları yürüyüşte özgün bir deneyim yaratan liselilerin tarihi Zafer Aydın’ın kaleminde yeniden hayat buldu. Kendisi de İLD içinde aktif görev almış olan Aydın, “aklımın ucundan bile geçmiyordu” dediği kitabın yazım sürecini önsözünde anlattı.
“Öncelikle şunu söylemek gerekir ki, kitap, dört başı mamur bir İLD tarihi ortaya koyma iddiasını taşımıyor. Sadece İLD tarihine dair köşe taşlarını oluşturma çabası içinde. Çalışmada tanıklıklar ve belgelerle İLD’ye ait bilginin kaba tasnifi yapıldı. Nasıl bir örgüt olduğu, nasıl çalıştığı, nasıl tutum aldığı, hangi eylemleri gerçekleştirdiği gibi sorulara yanıt vermeye gayret edilerek İLD’nin öyküsü ortaya konuldu.
İkincisi bu çalışmanın İLD tarihinde yanıtsız kalmış sorulara yanıt oluşturmak, kapanmamış yaraları kapatmak, yapılmamış hesaplaşmaları yapmak gibi bir amacı da bulunmuyor. Misyonu olsa olsa İLD tarihine ilişkin yapılacak çalışmalar, tartışmalar için bir çerçeve sunmaktan ibaret.
Üçüncüsü, bu çalışma İLD’ye güzelleme yapmak üzere hazırlanmadı, eksikliklere, hatalara, yanlışlıklara da yer verildi, ama güzellikleri öne çıkaran bir tarz izlendi. Çünkü 12 Eylül sonrasında özellikle de reel sosyalizmin tarih sahnesinden çekilmesini takip eden yıllarda, solun başarısızlıkları, sorunları üzerine çok laf edildi. Hatta başarısızlıklar kaba genellemelerle yanlışlama olarak sunulup, sosyalist sol haklı-haksız çok hırpalandı. Belki de bu açıdan söz de tükendi. Bu nedenle başardıklarını, güzellikleri öne çıkarmak, özellikle umutsuzluk bu kadar seri bir halde pompalanıyorken yeni başlangıçlar için de gereklilik. Elbette yeni başlangıçlara yelken açanların, geçmişten öğrenme arzusuna bağlı olmak koşuluyla.
Ben de İLD içinde aktif görev almış liselilerden biriydim, ama işin doğrusu İLD’ye ilişkin kitap yazmak aklımın ucundan bile geçmiyordu. Bu işe 16-17 yaşlarımızdan bu yana yoldaşlık yaptığımız Nesrin ve Gültekin Uçar’ın arkadan iteklemesiyle giriştim. Onların önerisinin temelini ise TÜSTAV arşiv varlığı içinde yer alan, İLD sözlü tarih görüşme kayıtlarının raflardan indirilip, değerlendirilmesi isteği oluşturuyordu.
140’ı yüz yüze 143 görüşme yapıldı
2007 yılında İstanbul’da gerçekleştirilen “İLD 30. Yıl Buluşması”nda İLD üzerine bir sözlü tarih çalışması yapılması fikri ortaya çıkmıştı. Buradan hareketle Türkiye Sosyal Tarih Araştırma Vakfı (TÜSTAV) bünyesinde, Bediz Sel, H. Sarptunalı ve Nesrin Uçar’dan oluşan “İLD Sözlü Tarih Çalışma Grubu” kuruldu. Bedia Anat’ın da katkı verdiği Çalışma Grubu, özverili ve özenli bir çalışma ile 2009 yılından başlayarak üç yıla yayılan zaman dilimi içinde İLD’nin kurulması ve örgütlenmesi süreçlerinde yer alanlar içinden, 140’ı yüz yüze olmak üzere 143 kişiyle görüşme yaptı. Bu 143 kişi, ulaşılabilenler ve bunların içinden görüşme yapmayı kabul edenlerden oluşmuştu. İLD kadroları dışında, veliler, öğretmenler, TKP’nin gençlik çalışmasından sorumlu olanlar da bu 143 kişiye dâhildi. Bazılarıyla birden çok kez yapılan sesli ve görüntülü görüşme kayıtları deşifre edilmiş ve toparlanan belgelerle birlikte TÜSTAV’a teslim edilmişti.
Nesrin ve Gültekin, bu malzemeyi değerlendirerek İLD kitabı yapmamı önerdiklerinde başlangıçta tereddüt ettim. Çünkü altından kalkılması zor bir işti. On binlerce insanın içinde yer aldığı bir örgütü anlatmak, bir eylemi, direnişi anlatmak gibi değildi. Sınırları geniş, anlatılması gereken unsurları çoktu. Üstelik görüşmelerde bulunmamıştım, kim ne anlattı bilmiyordum, yüzlerce sayfadan oluşan görüşme kayıtlarını gözden geçirmek, onlardan alıntılar yaparak bir anlatı ortaya çıkarmak zordu. Gözüm korkmuştu. Korkumu ve tereddüdümü Nesrin ve Bediz’in katkı verme sözü, cesaretlendirmesi ile aştım. Kitabı ben kaleme aldım, ama eksik olmasınlar çalışmayı birlikte yaptık. Görüşmeleri yapmış, dolayısıyla anlatımlara hâkim insanlar olarak onların desteği ile kitap ortaya çıktı. Bu yüzden kitap, ortak emeğimizin ürünü.
İyi ki arşive kıymet verenler var…
İşin aslına bakacak olursak, bu kitap, tanıklığına başvurulsun ya da vurulmasın İLD bayrağı altında mücadeleye katılmış, on binlerce ilerici liselinin serüvenini anlatmaya çalışıyor. Bu nedenle spesifik konular, örneğin Lisesi Gençlik dergisi ve olgusal olarak isim geçmesi gereken yerler ile kimi anlatımlara örnek oluşturmak dışında, İLD tarihine dair sözlü tanıklıklardan alıntılar yapılmadı. Kişisel tanıklıklar anonimleştirildi. Böylece hem kitabın hacminin büyümesinin önüne geçmek, hem de anlatılanın herkesin öyküsü olarak anlam kazanması amaçlandı. Kitabın hazırlanmasında, ağırlıklı olarak ekte listesine yer verilen tanıklığına başvurulmuş İLD’lilerin anlatımlarından yararlanıldı. Bire bir yer verilmemiş olsa dahi çalışmanın hammaddesi görüşme kayıtlarından oluştu.
Tanıklıklar dışında az sayıda belgeden de yararlanıldı. Az sayıda çünkü İLD tarihine ilişkin belge bulmak kolay değil. Hepimizin bildiği gibi 12 Eylül’ün baskısı altında kitap, dergi, kaset, belge, kayıt ne varsa imha edildi. Ele geçirilenleri 12 Eylülcüler, ele geçirilemeyenleri ise sahipleri ortadan kaldırdı. Bu nedenle İLD tarihine ilişkin çok az sayıda belge mevcut. Hakkını teslim etmek gerekir ki, İzmir’den Murat Moralı, İLD’ye ait belge, not, fotoğraf ne varsa korumuş ve onları TÜSTAV arşiv varlığına kazandırmış. Murat Moralı’nın bu kıymetli çabası olmasa çalışma büyük ölçüde eksik kalacaktı. İyi ki aramızdan arşive kıymet veren, belgeleri koruyan arkadaşımız çıkmış. Nihayetinde dönemin yayınları ile sayısı az olmakla birlikte çeşitli belgelerle, tanıklıklar harmanlanarak bir İLD fotoğrafı çekilmeye çalışıldı. Tamamlanması gereken eksiklikler, düzeltilmesi gereken hatalar olabileceği kaydıyla…
Diğer liseli gençlik çalışmalarına da yer verildi
Elbette liseli gençlik içinde örgütlenme İLD ile kaim değil. Hem İLD öncesi dönemde liseli gençlik çalışmalarına yer vermek, hem de İLD ile aynı zaman dilimi içinde diğer sosyalist örgütlerin gençlik çalışmalarını hatırlamak, hatırlatmak gerekliydi. Bu amaçla 1968-70 döneminde liseli gençlik çalışması yapanlar ile 70 sonrasında çeşitli sosyalist grupların liseli gençlik örgütlenmelerinde yer almış isimlerle elektronik posta yoluyla görüşmeler yapıldı. Bilgilerine, görüşlerine, tanıklıklarına başvuruldu. Böylece İLD öncesindeki örgütlenmelere, İLD ile aynı zaman dilimi içinde faaliyet sürdüren solun diğer liseli gençlik çalışmalarına dair bilgilere de kitapta yer vermiş olduk. Bu bölüm için görüşlerine başvurduğumuz ve desteğini esirgemeyen, Adnan Celayir, Ahmet Sabri Cantürk, Asallettin Arslanoğlu, Barış Pirhasan, Hasan Kaya Eker, Hilmi Köksal Alişanoğlu, Karip Kavlak, Kazım Ağın, Nezih Kazankaya, Selahattin Türokay, Süleyman Önen ve Umur Coşkun’a çok teşekkür ederim.
Dışarıdan İLD’ye nasıl bakıldığı sorusuna yanıt oluşturabilmek amacıyla, iki İKD’li Hatice Özer ve Okşan Erdoğan ile İGD Genel Başkanı Ahmet Muhtar Sökücü’den yazılar aldık ve bunları çerçeve içinde yayınladık. “İLD’li anne babaların çocukları olarak büyümek, hayatlarına neler kattı?” sorusuna da Cevahir Coşkun’un kızı Ekim Işık Coşkun Çakır, Cemal Polat’ın oğlu Anıl Polat ve Ergün Kuzu’nun oğlu Evrim Kuzu’dan gelen yazılarla yanıt bulmaya çalıştık. Abilerimize, ablalarımıza ve çocuk- larımıza katkıları için müteşekkirim.