Chantal Jaquet’nin “Sınıf-ötesi Bireyler ya da Yeniden-üretmezlik” adlı kitabı, Sel Yayıncılık’ın DüşünSel dizisinden çıktı. Yazarın 2010-2011’de Sorbonne’da verdiği seminerlerden yola çıkarak kaleme aldığı kitabı Fransızcadan Türkçeye, Aziz Ufuk Kılıç çevirdi. Jaquet’nin Türkçede 2020 yılında Otonom Yayıncılık etiketiyle yayınlanmış “Arzu” adlı kitabı var.
Chantal Jaquet, içine doğduğu sınıfın toplumsal çevresinden çıkarak öteki sınıfa geçen bireyin istisnai vakasını felsefi olarak anlamak üzere yepyeni bir kavram ve yöntem geliştiriyor: Toplumsal yeniden-üretimin işlemediği durumlarda etkin olan siyasal, ekonomik, ailevi ve tekil nedenleri, keza bunların sınıf değiştiren bireyin yapısı üzerindeki etkilerini inceleyen filozof, kolektif tarih ile mahrem hikâyenin kesiştiği noktada konumlanarak, bireyin yeni sınıfı içindeki yeri ile bu değişimde cinsel ve ırksal farklılıkların rolünü de belirlemeye yöneliyor.
Disipliner bir çalışmanın yalıtılmışlığına son veren Chantal Jaquet, okuru söz konusu tekilliği felsefe, sosyoloji, sosyal psikoloji ve edebiyatın kavşağında karşılamaya davet ederken, Spinoza, Bourdieu, Éribon ve Hoggart gibi düşünürler kadar Stendhal, Jack London, Annie Ernaux, John Howard Griffin, John Edgar Wideman, Richard Wright gibi yazarların yaşamöykülerinden ve anlatılarından da yola çıkarak toplumsal ve kişisel kimlik kavramlarını yapıbozuma uğratıyor ve öteki sınıfa geçen “sınıf-ötesi birey” figürü üzerinden tüm insanlık haline yeni bir bakış açısı kazandırıyor.
Kitabın GİRİŞ bölümünden pasaj:
Ayrım içinde ayrım
Bourdieu ve Passeron, Vârisler, Öğrenciler ve Kültür’de ve Yeniden Üretim’de toplumsal hiyerarşi ve tahakkümün eğitim kurumları aracılığıyla nasıl süreklilik kazandığını inceler. Devlet okullarının özgürleştirici erdemlerine inanan idealistlerin durgun suyuna adeta bir kaldırım taşı gibi fırlatılan şu sav şimdilerde yaygın olarak tanınmakta ve kabul görmektedir: Eğitim sistemi, bir yandan hâkim sınıfların çocuklarının en iyi diplomaları edinerek kültürel sermayeleri sayesinde toplumdaki en iyi mevkilerin sahibi olmasını sağlamak, diğer yandan tanrı vergisi yetenek ideolojisine göndermede bulunarak bireylerin okuldaki başarılarına göre sınıflandırılmasını [classement scolaire] ve başarı ya da başarısızlıklarını meşrulaştırmak suretiyle kurulu düzeni yeniden-üretir.
Ne var ki yeniden-üretim, daha genel bir biçimde, bir aile mirasının ve bir toplumsal mirasın kuşaktan kuşağa aktarılmasına dayanır ve okul yeniden-üretim çarklarından yalnızca biridir. Bu miras “sahip olmak – bilmek – muktedir olmak” üçlemesinden ibaret değildir. Nitekim Bourdieu yeniden-üretim kuramını dört tür sermaye aktarımına dayandırır: ekonomik, kültürel, toplumsal ve simgesel sermaye.
Toplumsal avantajlar edinmek için elzem olan zenginlik, teorik ya da pratik bilgi ve ilişkiler ağını bireye sağlayan ekonomik, kültürel ve sosyal kaynakların yanına eklenmesi gereken bir sermaye daha vardır ki o da güç ilişkilerini anlam ilişkilerine dönüştüren ve hükmedenlerin konumunun başkalarınca meşru kabul edilmesine ve hükmedilenlerin kendi konumlarını içselleştirmesine yol açarak simgesel etkiler üreten her türden (ekonomik, kültürel, toplumsal…) sermaye formudur.
Chantal Jaquet
1956 doğumlu filozof, Paris-1 Panthéon-Sorbonne Üniversitesi profesörü. Modern felsefe tarihi ve beden felsefesi alanlarında uzmanlaşmış olup, Spinoza, Bacon ve beden-zihin ilişkileri konularında yirmiyi aşkın eserin yazarıdır.