Herkesin bir hikâyesi var, her ailenin bir yaşanmışlığı var. Yüz sene sonra insanın arkasından konuşacak kimse kalmıyor. Hayatımın ilk hayal kırıklığını annemin şehrinde yaşadım. İzmir’e, annemin şehrine küçüklüğümden beri hep gidip gelirdik. Annemin yaşlı bir amcasıyla yengesi orada yaşardı, nereden bilebilirdim ki seneler sonra onlar benim en iyi arkadaşlarım olacaklardı.
Hakkımızda
Değerli Mesele dostu,
Basılı yayın hayatına Aralık 2016 itibarıyla son veren Mesele Dergisi, 1 Ocak 2017’den bu yana mesele121.org adresinde yayınına devam ediyor.
Neden mesele121?
Çünkü 10 yıl boyunca kesintisiz her ay yayınlanan Mesele 120. sayısı ile matbaalara veda etti ve internet 121. sayımız oldu.
Mesele’de amacımız kitaplar üzerinden Türkiye’yi ve dünyayı tartışmak ama sadece kitapla sınırlamıyoruz tabii ki…
Öncelikle “Sözümüz” var. Söyleyecek bir şeyiniz yoksa yayıncılık yapmanın da anlamı kalmıyor…
Sizin sözünüz de bizim için çok değerli… Hakemli dergi olmasak da belli kriterlerimiz var. [email protected] adresine gönderdiğiniz tüm yazıları okuyoruz, değerlendiriyoruz.
Montrö Caz Festivali, 5-20 Temmuz 2024 tarihleri arasında gerçekleşecek. 58’incisi düzenlenecek festivalin sanatçı listesi evlere şenlik. Caz festivallerinin caz dışı konserlere yer vermesi olgusu öyle bir noktaya ulaştı ki, Montrö örneğinde olduğu üzere seyreltile seyreltile caz müzisyenleri azınlık haline geldi.
Ortaçağın ve Barok dönemin şölenleri, kamusallıktan ciddi anlamda uzaktır. Halk-avam tabakası dışarıda tutulur, onlar kendi aralarında eşek şakaları yapar, asiller enfiye çekip onları uzaktan seyreder. J.Habermas‘dan okursak, zamanla, “Turnuvalar, dans ve tiyatro kamusal alanlardan parklara, caddelerden sarayların salonlarına çekilir.” Henüz monarkla ve asilzadeyle yüzleşmemiş burjuva ise eğlencesini, sosyal davetlerle kendi evinde…
Çok değil, birkaç gün sonra anneler günü. Aslında söylenecek hemen her şeyi iki sanatçı, iki anne, kızlarına o kadar güzel anlatmışlar ki, ben şimdi ne söylesem bir değil, bin eksik kalmaya yazgılı…
Geçen haftaki sunumumda “Sanırım gelmiş geçmiş tüm ünlü kemancı “Dört Mevsim”i yorumlamıştır” demiştim ama Alman/İngiliz besteci ve piyanist Max Richter’in yorumu bu kapsama girmez.
Anneler Günü geleneğinin Antik Yunan Mitolojisindeki pek çok tanrı ve tanrıçanın annesi olan Rhea onuruna verdikleri yıllık ilkbahar festivalinden kaynaklandığı ve Antik Romalıların da ilkbaharları ana tanrıça Kibele onuruna yapılan kutlamalarla başladığı ileri sürülmekte.
İnsan hakları savunucusu ve yayıncı Ayşenur Zarakolu’nun anısına 2003 yılından bu yana verilen “Ayşenur Zarakolu Düşünce ve İfade Özgürlüğü Ödülü”nün 22.si, Türkiye İnsan Hakları Vakfı ve İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi tarafından oluşturulan seçici kurul tarafından “ İnsan hakları ve barış için mücadelede ısrar” teması ile gazeteciler Çiğdem Toker, metin Cihan…
Ülkü Tamer en sevdiğim şiirlerinden biri olan Gözü Uçuklayan Adam şiirinde der ki: “Bu şehirde…
Çok değil, birkaç gün sonra anneler günü. Aslında söylenecek hemen her şeyi iki sanatçı, iki anne, kızlarına o…
USTALARA SAYGI
dergilik
Praksis dergisinin 1 Ocak 2025’te yayınlanacak olan 67’nci sayısı için çağrı metni yayımlandı. Sayı editörlüğünü…
İstanbul Araştırmaları Enstitüsü’nün hakemli ve uluslararası akademik dergisi olan YILLIK’ın beşinci sayısı basılı ve çevrimiçi ortamda…
Elektronik ortamda yayın hayatına devam edeceğini duyuran Express Dergisi’nin ilk sayısı “‘Biz’ ve gelecek” yayımlandı.
Sosyal Medya
Bihter Hanım sevgiyle büyütülmüş bütün canlılar gibi kendine güvenli, başkalarıyla eşit ilişki kuran, sınırları olan…