Neredeyse tam otuz yedi yıl sonra, size olan duygularımı ilk kez anlatmaya karar verdim. Belki yeterince farkında değildim. Belki susmak işime geldi. Bunca sene hep kaçtım, erteledim. Geçiştirdim. Çekindim. Hatıraların, tarihin suskunluğuna sürgün ettim her şeyi.
Hakkımızda
Değerli Mesele dostu,
Basılı yayın hayatına Aralık 2016 itibarıyla son veren Mesele Dergisi, 1 Ocak 2017’den bu yana mesele121.org adresinde yayınına devam ediyor.
Neden mesele121?
Çünkü 10 yıl boyunca kesintisiz her ay yayınlanan Mesele 120. sayısı ile matbaalara veda etti ve internet 121. sayımız oldu.
Mesele’de amacımız kitaplar üzerinden Türkiye’yi ve dünyayı tartışmak ama sadece kitapla sınırlamıyoruz tabii ki…
Öncelikle “Sözümüz” var. Söyleyecek bir şeyiniz yoksa yayıncılık yapmanın da anlamı kalmıyor…
Sizin sözünüz de bizim için çok değerli… Hakemli dergi olmasak da belli kriterlerimiz var. [email protected] adresine gönderdiğiniz tüm yazıları okuyoruz, değerlendiriyoruz.
Bu gazeteleri okuyarak, bu televizyonları izleyerek, bu uzmanları dinleyerek, bu dünyanın gerçeğiyle yüzleşmek mümkün değil… Boşuna ‘neden söz ettiğini bilmek önemlidir’ denmemiştir… Şeylerin gerçeğiyle, şeylere dair anlayış-kavrayış arasında derin bir uyumsuzluk var.
“Geç ölmektense, senin sevginden yoksun yaşamıma son versin kimileri, daha iyi!” Romeo ve Juliet’in doyumsuz repliklerinden birisi daha İstanbul’da Atatürk Kültür Merkezi sahnesinde terennüm etti.
Tüm sanatların ortak bileşeni olan tiyatro nelere kâdirdir; bilmez miyiz! Olmazı olur yapar, akla gelmezi kuşkuyla, geleni de sevinçle bize aktarır. Ressamın trompe l’oeil~göz yanıltması tekniği sahnede bizi yanılsama oyunlarıyla oyalar.
Cazın büyülü dünyasına adımını attığı okul yıllarında kıymetli isimlerle bir araya gelerek deneyim kazanan kontrbasçı Kağan Yıldız’ın müzik sevdası, aile ve öğretmenlerinin ışığında filizlenmiş. Sahne performansları ise onun müzikal kimliğini şekillendiren önemli birer unsur haline gelmiş.
Geçen gün Beyoğlu’na bir iş için gitmiştim, gördüklerime inanamadım. Nerede o eski Beyoğlu diye içimden geçirdim. Öyle zamanlarda insanın gözünün önüne hemen yaşadıkları, geçmişi geliyor.
“Bir sinek kuşu gibi geriye doğru uçmayı başarsak ve basın özgürlüğü denildiğinde, onurlu ve coşkulu öyküler anlatabildiğimiz -görece- iyi günlere doğru kanat çırpsak.”
Tarık Günersel’in “İktidar Beşlemesi” (Bence Kitap, 2012) adlı eserinin daha önsözünü okurken, satır altlarını çizmeye…
Bu gazeteleri okuyarak, bu televizyonları izleyerek, bu uzmanları dinleyerek, bu dünyanın gerçeğiyle yüzleşmek mümkün değil… Boşuna ‘neden söz…
USTALARA SAYGI
Kaçırmayın!
dergilik
İstanbul Araştırmaları Enstitüsü’nün hakemli ve uluslararası akademik dergisi olan YILLIK’ın beşinci sayısı basılı ve çevrimiçi ortamda…
Elektronik ortamda yayın hayatına devam edeceğini duyuran Express Dergisi’nin ilk sayısı “‘Biz’ ve gelecek” yayımlandı.
Hakemli akademik dergi KaosQueer+’nın 12. sayısı yayınlandı. Kitabevlerindeki yerini almaya başlayan derginin bu sayısında dosya…
Sosyal Medya
Bihter Hanım sevgiyle büyütülmüş bütün canlılar gibi kendine güvenli, başkalarıyla eşit ilişki kuran, sınırları olan…