Dünyanın dört bir yanından kuir yapımları izleyiciyle buluşturan Pembe Hayat KuirFest, 23 Ocak Perşembe akşamı Institut Français’deki açılış töreninin ardından Babylon’da düzenlenecek partiyle dokuzuncu senesine başlıyor. Festival programında film gösterimlerinin yanı sıra birçok söyleşi ve atölye de yer alıyor.
Bu yıl ‘Gökkuşağının Altında’ seçkisi kapsamında göçmenlik, yaşlılık, cinsiyet, biseksüel hâller, mistik kurgu gibi temalara odaklanan KuirFest, bu bölümde ABD’den Lübnan’a dünyanın dört bir yanından hikâyelerle yaşamın her alanında kuir olma durumuna odaklanan kurmaca yapımlara ev sahipliği yapıyor. Bu bölümünde gösterilecek filmlerden Karanlıkta Parlayan (Tinta Bruta, 2018), sohbet odalarında vücuduna sürdüğü neon boyalarla kamera önünde şov yaparak geçimini sağlayan Pedro’nun hikâyesini anlatıyor. Türkiye prömiyerini KuirFest’te yapacak olan ve yalnızlığın nasıl paylaşılabileceğini anlatan filmin, başta Berlin Film Festivali’nde kazandığı Teddy Ödülü olmak üzere pek çok ödülü bulunuyor.
‘Kuir Belgeseller’ bölümündeki yapımlar LGBTİ+ kamuoyunda yeni tartışmalara zemin hazırlarken, izleyiciye farklı kültürlerin deneyimleri üzerinden yeni bakış açıları vaat ediyor.‘Seçkide öne çıkan yapımlardan Lemebel (2019) ise, 80’li yıllarda Latin Amerika’daki kuir hareketinin öncüleri arasında yer alan şair ve çağdaş sanatçı Pedro Lemebel’e odaklanıyor. Berlinale’de En İyi Belgesel dalında Teddy Ödülü’ne layık bulunan yapım, Şilili sanatçının hayata ve sanata bakışını şiirsel bir dille anlatıyor.
Festival’in ‘kÜLT’ seçkisi her yıl olduğu üzere kuir sinema tarihinin kültlerini sinefillerle buluşturmaya devam ediyor.Bu bölümdeyse, 80’ler İngiliz sinemasının en önemli filmlerinden My Beautiful Laundrette (1985), Benim Şugar Çamaşırhanem adıyla gösterilecek. Pakistan asıllı Omar ile ırkçı bir çeteyle takılan çocukluk arkadaşı Johnny arasında zamanla aşka evrilen ilişkiyi konu alan Stephen Frears imzalı film, 1980’lerin Thatcher dönemi İngiltere’sine de ışık tutuyor. Başrollerini Daniel Day-Lewis ile Gordon Warnecke’in paylaştığı My Beautiful Laundrette, Britanya Film Enstitüsü (BFI) tarafından 20. yüzyılın en iyi 50 Britanya filmi arasında sayılıyor.
‘Kuir Diziler’ ise bu yıl Caio Soares imzalı bilimkurgu dizisi Kulüp Splendida’yı (Club Splendida, 2019) ağırlıyor. Beş bölümlük Alman yapımı mini dizi, beş kuir karakterin hayallerindeki gezegene ulaşmak için atıldıkları maceralara odaklanıyor.
Son olarak programda yer alan ‘Kısa Seçkiler’ kapsamında Türkiye’den kuir kısaların yanı sıra dünyanın çeşitli yerlerinden aşk, cinsellik, gençlik gibi kavramlar etrafında gezinen kısa filmler izleyiciyle buluşacak.
Söyleşiler ve diğer etkinlikler
Lemebel gösteriminin ardından Seçil Epik ve Sevcan Tiftik moderatörlüğünde düzenlenen ‘Bedeniyle Yazmak, Yazarken Çoğalmak’ söyleşisinde heteronormatif olmayan kimliklerin ürettikleri üzerinden edebiyatın görünür kıldığı imkânlar konuşulacak.
Benim Şugar Çamaşırhanem gösteriminin hemen arkasından yapılan ‘Bizim Şugar Filmlerimiz: Qtipoc Filmleri Üzerine’de, Scottish Kuir Uluslararası Film Festivali’nden Marc David Jacobs ile QTIPOC (renkli kuir, trans ve interseksler) sinemasının tarihi üzerine bir sohbet gerçekleştirilecek.
‘LGBTİ+ Arşivcilik Neden Önemli?’, söyleşisinde lez-bi feminist arşiv kolektifinin Arşivciler belgeselinin gösteriminin ardından Lara Güney Özlen ve Okay Gökmen’le LGBTİ+ tarihçesi ve arşivciliğin önemi üzerine konuşulacak.
Ataerkil Ritüeller filminin gösteriminden sonra, Nayuk (Nazlı Mayuk) ve Hilal Esmer’in katılımıyla yapılacak ‘Dönüşen Hikâyeler’ söyleşisinde, hayatta kalma hikâyelerinin dönüştürücü gücü üzerine konuşulacak.
‘Terf Argüman(?)ların Kakafonisi’ söyleşisi ise Beren Azizi ve Vanessa Lee Nic’in katılımıyla son dönemde gündemde olan transfobik söylemleri tartışmaya açacak.
‘Kuir Oyuncular Konuşuyor!’, Bulut B. Seze ve Nihal Albayrak’la, kuir oyuncu olarak sahne dünyasındaki deneyimleri ve öteki olma mücadelelerine dair bir söyleşi olacak.
‘Yuvarlak Masa: Na-Binaryler Bir Araya Geliyor!’ söyleşisi ise farklı “na-binary” oluşları aynı masanın etrafında toplamayı ve hikâyelerin paylaşılmasını hedefliyor.
Atölyeler
Görsel içeriğe ve video sanatına sesi dâhil ederek anlatıyı zenginleştirme yolları önermeyi amaçlayan ‘Video İçin Ses Atölyesi’, Gizem Oruç’un kolaylaştırıcılığında Altyazı Sinema Derneği’nde 25 Ocak saat 18:00’de ve 26 Ocak 17:00’de, üçer saatlik iki bölüm hâlinde düzenlenecek.
‘Cis-Hetero Rollere Uygun Lubun Yaklaşımlar’ atölyesi oyuncu ve yazar Ayça Damgacı’nın kolaylaştırıcılığında bireyleri cis-heteroluğa iten düzeni tespit edip bozarak, toplumsal cinsiyet rollerine eleştirel bir bakış sunmayı hedefliyor. 25-26 Ocak tarihlerinde saat 14:00-17:00 arasında The Circle’da yapılacak atölyede, katılımcılardan oynamayı hayal ettikleri herhangi bir role dair kendi metinlerini getirmeleri bekleniyor.
Küür Belgesel Geliştirme Atölyesi’nde ise Metin Akdemir, Rüzgâr Buşki, Burcu Melekoğlu ve Vuslat Karan kolaylaştırıcılığında katılımcıların kuir bakış açısıyla kendi projelerini geliştirmesi amaçlanıyor. Kurmaca dışı sinemanın yaratım sürecinin ele alınacağı, hikâye, yapım, bütçeleme, dağıtım gibi konularda da katılımcıların yönlendirileceği atölye, 25 Ocak günü saat 10:30-17:30 saatleri arasında Altyazı Sinema Derneği’nde gerçekleştirilecek.