Belgesel

Dünyaca ünlü belgesel yapımcısı Sir David Attenborough, bu kez ekolojik denge için vazgeçilmez olan canlı yaşamının hızla yok oluşuna dair çarpıcı gerçeklerle karşımıza çıkıyor. Soy Tükenmesi: Gerçekler (Exctinction: The Facts) belgeseli, insanlığı sebep olduğu sarsıcı olaylarla yüzleştirirken, içimize umut tohumları ekecek çözümleri de ortaya koyuyor.

Sahnede 60 yılını tamamlayan Türk tiyatrosunun usta ismi Genco Erkal’ın kariyerini ve sanat hayatını ele alan “Genco” adlı belgeselin çekimleri başladı. Belgeselin Temmuz ayında ENKA Sanat’ta gerçekleştirilecek bir prömiyer ile izleyiciyle buluşması hedefleniyor.

Yönetmen Ali Ergül’ün, kot kumlama atölyelerinde çalışırken silikozis hastalığına yakalanan işçilerin hikâyesini anlattığı ‘Kumun Gecesi’ belgeseli, Berlin Bağımsız Film Festivali'nden ödülle döndü. ‘Kumun Gecesi’ festivalde en iyi belgesel ödülüne layık görüldü.

TİHV 11. İnsan Hakları Belgesel Film Günleri 10-17 Aralık 2020 tarihlerinde çevrimiçi (online) olarak ülke çapında belgesel sinemaseverler ve insan hakları savunucuları ile buluşuyor. Programda ülke içinden 10, ülke dışından 15 olmak üzere toplam 25 seçme belgesel film yer alıyor.

Hem insanlar hem de hayvanlar için en önemli doğal kaynak olan suyun önemine dikkat çeken “Su Birikintisi” Belgeseli Aralık ayında BBC Earth ekranlarına geliyor. İzleyicileri özel kamera teçhizatıyla dünyanın ilk su kuyusunun inşasına tanık olmaya davet eden Su Birikintisi, Ünlü İngiliz doğabilimci Chris Packham ile biyolog ve kaşif Ella Al-Shammahi’nin yorumları ile keyifli bir seyir sunuyor.

12 yıldır her yaz geniş bir belgesel seçkisinin yanı sıra atölye ve söyleşileri de izleyicilerle buluşturan Documentarist ekibi, bu yıl pandemi nedeniyle festivalin yıl sonuna ertelendiğini ve Haziran ayında bir çevrimiçi gösterim gerçekleştireceklerini duyurdu.

Bu yıl yedincisi düzenlenen FilmAmed Belgesel Film Festivali, 8 Mayıs akşamı saat 19:00’da Ben Devrimim (I Am the Revolution, 2018) filminin ÇandAmed Sinema Salonu’ndaki gösterimiyle başlayacak. Benedetta Argentieri imzalı Ben Devrimim, Afganistan, Suriye ve Irak’ta üç devrimci kadının ilham verici öykülerini iç içe geçiren bir belgesel.

İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV), bir belgesel ile Leyla Gencer’in anısını yaşatmaya devam ediyor. Leyla Gencer’i, kendisiyle tanışma ve çalışma fırsatı bulmuş sanatçılarla yapılan söyleşilerle anlatan Leyla Gencer: La Diva Turca başlıklı belgeselin yapımcılığını, Leyla Gencer Arşivi’ni de bünyesinde bulunduran İKSV, yönetmenliğini ise Selçuk Metin üstleniyor.

Yönetmenliğini yaptığı “Roza İki Nehrin Ülkesi” belgeselinden dolayı hakkında “Örgüt propagandası” suçlamasıyla dava açılan Kutbettin Cebe, “Resmi ideoloji sürekli bir ‘öteki’ üretiyor ve buna sinemacıların da uymasını istiyor. Belgesel buna karşı bir bellek oluşturduğu için hedef haline geldi” dedi.

"Tek tip Faşizmin Eseri" başlığıyla 06 Ocak 2018 Cumartesi günü Cumhuriyet gazetesinde yayınlanan röportajda Rahmi Yıldırım’ın şu anlatımına rastlıyoruz: "12 Eylül darbesinden sonra cezaevleri toplama kampına dönüştürüldü. Diyarbakır, Mamak, Metris cezaevleri işkencenin simgesi olarak tarihe geçtiler.

Atmosfere salınan ve küresel ısınmaya yol açan sera gazı yoğunluğu, Amazon yağmur ormanlarından Sibirya ve Endonezya’ya felaket düzeyinde yangınlar, buzulların erimesi, sel ve kuraklıklar, yükselen deniz seviyesi ve okyanusların asitlenmesi, kirlilik, nesli tehlike altında olan türler, nüfus artışı, kıtlık, endüstriyel gıda üretimi, ormansızlaştırma-kırmızı et tüketimi ilişkisi, yetersiz beslenme, azalan doğal kaynaklar, iklim adaletsizliği, iklim mülteciliği...

Sinemanın "Çirkin Kral"ı Yılmaz Güney ile 1982 yılında yapılan röportajın bugüne kadar yayımlanmamış bölümü yıllar sonra gün yüzüne çıktı. Belgesel yapımcısı Süleyman Özdemir’in arşivinden çıkan kayıtta, Güney’in "Yol" filmi ile Kürt ve kadın sorunu üzerine değerlendirmeleri bulunuyor.

17 ülkeden yaklaşık 40 belgesel film Eski Foça’da sanatseverlerle buluşmaya hazırlanıyor. 2. Foça Uluslararası Arkeoloji ve Kültürel Miras Belgesel Film Günleri, Göbeklitepe’den Gazze’ye dünyanın dört bir yanında insanların bin yıllar boyunca neler yaptığını keşfetmenin heyecanını yaşatacak.

Yola çıkış amacı Türkiye’de seyirciye erişimi önemli ölçüde kısıtlanan eleştirel sinema pratiklerine, özellikle belgesel sinemaya görünürlük kazandırmak, risk altında üretim yapan, anaakım medyada görünmezleştirilen sinemacıların görünürlüğüne katkı sunmak olan Altyazı Fasikül: Özgür Sinema başlıyla gösterim serisi düzenliyor.

Uluslararası Kadın Yönetmenler Kısa Film Festivali, 13-15 Eylül tarihleri arasında kadın yönetmenleri ve kısa filmlerini Kadıköy Yeldeğirmeni Sanat Merkezi’nde bir araya getirecek. Şair Didem Madak’ı anlatan “İçimdeki Yolculuk” adlı belgeseli de festivalde ilk kez seyirci ile bulaşacak.

Batman 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen Bakur filmi ile ilgili davada filmin yönetmenlerine örgüt propagandası yapmaktan 4 yıl 6’şar ay hapis cezası verildi. Filmin yönetmenleri Çayan Demirel ve Ertuğrul Mavioğlu’nun yokluğunda, son savunmaları alınmaksızın ve avukatların mazeret bildirmesine rağmen mahkeme heyeti davayı ertelemek yerine her iki yönetmene hapis cezası vererek davayı sonlandırdı. Mavioğlu ve Demirel’e yurtdışı çıkış yasağı da getirildi.

15-20 Haziran tarihlerinde düzenlenecek Documentarist 12. İstanbul Belgesel Günleri, dünya gündeminin nabzını belgesellerle tutan geniş bir seçki sunuyor. Hem Türkiye’den hem de dünyadan, başka mecralardan ulaşmanın hayli güç olduğu pek çok belgeseli seyirciyle buluşturan Documentarist’te bu yıl Sudan’a özel bir bölüm ayrılmış durumda.

Diyarbakır’ın Eğil ilçesinde yaşayan Müslümanlaştırılmış Ermenilerin hayat hikâyeleri belgesel oldu. Yönetmenliğini gazeteci Altan Sancar ve Serhat Temel’in yaptığı ‘Saklı Haç’ adlı belgeselin kameramanı ise gazeteci Sertaç Kayar.

Son yıllarda Dersim ve çevresiyle ilgili olarak bölge insanlarının yaptığı yazılı ve görsel çalışmalar gözardı edilemeyecek kadar çok. Bunlardan Devrim Tekinoğlu’nun "Bindokuzyüzdoksandört" adlı belgesel filmi ilgimi çekenlerden biri oldu. Film 1994 yılında Dersim bölgesindeki köy yakmaları ele alıyor.

Dargeçit’te 1995’te 4’ü çocuk 7 kişinin kaybedilmesinin anlatıldığı 'Kuyu' belgeseli bir dönemi anlatmakla kalmıyor, dönemler arasındaki sürekliliği belgeleriyle, ses kayıtlarıyla anlatıyor.

“Tarih tekerrürden ibarettir.” sözündeki mutlak çıkarımı kaderci bir anlayışa yol açtığı için doğru bulmuyorum. Ama ben bunu doğru bulsam da bulmasam da birtakım tarihsel olaylar farklı koşullarda, farklı isimler altında, farklı coğrafyalarda tekrar edip duruyor. Bunu görmezden gelmek de mümkün değil.

Çocukken ne düşündüğünü hatırlayan var mı? Ya da soruyu şöyle değiştirelim; çocukken nasıl düşündüğünü hatırlayan var mı? Tamamen tesadüfe dayalı olarak karşıma çıkan YouTube´a yüklenmiş bir buçuk saatlik video programını izlerken bu sorular aklıma takıldı.

Çok Okunanlar

Yakındaki etkinlikler