Buralar

Boğaziçi Üniversitesi Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Araştırma Merkezi tarafından düzenlenen “Kimin Kanonu?” başlıklı program, Geç Osmanlı ve erken Cumhuriyet dönemlerinde eser vermiş kadın yazar, şair, çevirmen, fotoğrafçı ve ressamların sanatın ana akımlarından nasıl dışlandıklarını ele aldı.

Ülke savaş içinde, sanat sözünü söylemeye çalışıyor, iktidar ise yasaklarla onun yolunu kesmeye çalışıyor. Konser yasaklarından hapis cezalarına sanatın önünde engeller yığılırken bu ay bir sanatçının cenazesi bile yasaktan nasibini aldı. İşte Şubat 2020’de sanat alanının başına gelenler:

Merkezi Washington’da bulunan ve demokrasi, insan hakları ve siyasi özgürlüklerin teşvik edilmesini amaçlayan düşünce kuruluşu Freedom House (Özgürlük Evi) “Dünyada Özgürlükler 2020” raporunu açıkladı.

"İstanbul Perspektifleri" söyleşi serisinin 12’incisine konuk olan Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Zafer Yenal “Şehrin Tadı: İstanbul’da Yemek ve Tarım” başlıklı konuşmasında şehirli insanın 2000’lere kadar tarımla ilglenmediğini belirterek, "Şimdi tarımın yeniden keşfedildiği bir dönemdeyiz" dedi. 

Türkiye'de günlük olarak yayınlanan ve hükümete muhalif bir yayın politikası izleyen Yeniçağ gazetesi yazarları Batuhan Çolak ve Murat Ağırel siber saldırıya uğradı. Saldırıyı halkın haber alma hakkına yönelik olarak niteleyen DİSK Basıniş Sendikası, tüm gazetecileri elektronik cihazlarını kontrollü bir şekilde kullanma konusunda uyardı.

Yanındayız Derneği, İstanbul Üniversitesi Şehir Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi ile işbirliği yaparak Türkiye genelinde nüfusu 100 bin ve üzerindeki 233 ilçenin Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Endeksi’ni oluşturacak. "İlçe Düzeyinde Cinsiyet Eşitliği Endeksi" projesinin uzmanlar atölyesi gerçekleştirildi.

Kayyımların kültür sanata etkilerinin tartışıldığı panelde konuşan Tiyatro Bereze'den Firuze Engin, kayyımların kültür sanat alanına müdahale etmelerinin altındaki temel nedeni, "Bizim aslında tam olarak örgütlendiğimiz yer olması. Sanat örgütlenmenin yuvasıdır" sözleriyle açıkladı.

İstanbul Araştırmaları Enstitüsü’nün yeni etkinlik dizisi “Bursiyer Konuşmaları,” Enstitü’den araştırma desteği alan kente ilişkin çalışmaların meraklılarla buluşmasını sağlıyor. Konuşma dizisi, Birinci Dünya Savaşı yıllarında işgal altındaki İstanbul’un eğlence hayatından, günümüz alternatif film gösterim mekânlarına, İstanbul’un köpeklerinden 1950’lerin “ideal Türk” tasvirine, pek çok konuyu gündeme taşıyor.

Türkiye’de farklı diller veya dilsel çoğulluk çalışan ve anadili konusunda duyarlı olan sivil toplum aktörleri tarafından kurulan Dil Hakları İzleme Belgeleme ve Raporlama Ağı (DHİBRA), UNESCO’nun 17 Kasım 1999’da ilan ettiği Anadili Günü vesilesiyle bir basın toplantısı düzenledi.

Kaos GL Derneği'nin her yıl yürüttüğü “Homofobi ve Transfobi Temelli Nefret Suçları Araştırması”nın 2020 çalışmaları başladı. Homofobik ve transfobik nefret suçuna maruz kalan ya da tanık olanları araştırmaya katılmaya çağıran Kaos GL, araştırma sonuçlarını rapor olarak yayınlayacak.

Hiçbir dönem böyle bir baskı ve sıkışmışlığın görülmediğini dile getiren Türkiye Yazarlar Sendikası Genel Başkanı Adnan Özyalçıner, buna karşı birlik oluşturulması gerektiğini belirterek "Şarkıları, kitapları, duyguları, düşünceleri yasaklayamazlar" dedi.

Bir grup sivil toplum kuruluşu, akademisyen, yazar, sanatçı, görevden alınan ve tutuklanan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Selçuk Mzıraklı’nın serbest bırakılması çağrısı yaptı. Ortak açıklamada Mzıraklı’nın görevden alınmasının Anayasal suç olduğu savunuldu.

Diyarbakır’da edebiyat merkezli bir okuma mekanı olarak tasarlanan Wêjegeh Amed (Diyarbakır Edebiyat Evi) açıldı. Açılışta konuşan Wêjegeh Amed sorumlusu Lal Laleş, Diyarbakır’da açmış oldukları bu evin Kürt dili ve edebiyatına değerli hizmetlerde bulunmasını amaçladıklarını söyledi.

‘Kanal İstanbul’ dayatmasının sebebi ne? Bunca ısrarın, bunca inadın gerisinde ne var? Bir kere, daha baştan söyleyelim ki, ‘adlandırmada’ sorun var… Neden ‘İstanbul Kanalı’ değil de, Kanal İstanbul? Neden Süveyş Kanalı, Panama Kanalı deniyor da, İstanbul kanalı denmiyor? Bu Amerikanca’dan ‘aşırılmış’ bir isim olmasın? Eğer öyleyse kanalın adı başkaları tarafından konmuş demektir...

Türk edebiyatının usta isimlerinden biri olan yazar Orhan Kemal’in Fatih Cibali’de 12 yıl boyunca kiracı olarak oturduğu evin yıkılma riskinin gündeme gelmesi sonrası CHP milletvekilleri Turan Aydoğan ve Gökhan Zeybek alanda  incelemelerde bulundu. Aydoğan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun bina ile ilgilendiğini söyledi.

İmparatorluktan cumhuriyete Türkiye’nin iki yüzyıllık kent, toplum ve ekonomi tarihi ile 1950’ler sonrası mimarlık, tasarım ve sanat üretimleri hakkında özgün belge edinimi ve araştırmayı teşvik eden SALT Araştırma Fonları’nın 2020 başvuruları başladı.

"...Sevgili dostlar, bugün bedenimin yarısını, sevgilimi, çocuklarımın babasını, sizin kardeşinizi uğurluyoruz. Sağdakine, soldakine, öndekine, arkadakine rahatsızlık, saygısızlık vermeden, sloganlar atmadan, pankartlar açmadan, sessiz bir saygı yürüyüşü gerçekleştiriyoruz. Bugün sessizlik ile büyük bir ses yükselteceğiz. Bugün derinliklerin ışığa yükseldiği günün başlangıcıdır."

1961 yılında gazeteciler ile gazete patronlarına arasında yaşanan ‘özlük hakları anlaşmazlığı’ sonrası gazeteciler önce boykota gitti; ardından da ‘Basın’ adlı gazete çıkararak mesleklerine sahip çıktı. Bunun üzerine gazete patronları 10 Ocak 1961’de geri adım attı; 59 yıldır Türkiye’deki gazeteciler tarafından Çalışan Gazeteciler Günü olarak kutlanıyor.

Her yıl Aralık ayında bir asgari ücret pazarlığı yapılıyor. İşte en büyük işçi sendikası konfederasyonu temsilcisi, "iş verenler" temsilcisi, hükümet temsilcisi bir kaç toplantıda bir yıl sonraki asgari ücreti belirliyor.

Sabancı Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Mükemmeliyet Merkezi (SU Gender)’nin; demokrasi, akademik özgürlük, toplumsal cinsiyet eşitliği ve feminizm alanlarında öncü çalışmalar yapan Şirin Tekeli anısına düzenlediği “Şirin Tekeli Araştırma Ödülü” 2019 yılı sahiplerini buldu. Ödül töreni, Şirin Tekeli’nin bıraktığı zengin mirasın yaşaması, paylaşılması ve çeşitlenmesi amacıyla düzenlenen konferans kapsamında yapıldı.

Susma Platformu, Ocak-Kasım 2019 döneminde sanat ve medya alanlarında yaşanan ifade özgürlüğü ihlallerini aktardığı üçüncü yıllık Türkiye’de Sansür ve Otosansür Raporu’nu ve genel kurul toplantısını Cezayir Toplantı Salonu’nda düzenlenen bir etkinlikle kamuoyuyla paylaştı.

1993’ten bu yana ülkemizin kültür yaşantısına katkıda bulunan Aras Yayıncılık, yayın hayatına başladığı günden beri faaliyet gösterdiği Beyoğlu’ndaki Hıdivyal Palas’ta kurduğu yeni mekânında, çeşitli etkinliklere ev sahipliği yapacak olan Yesayan Salonu ve ilk kitaplarını Eylül ayında yayımlayan çocuk edebiyatı yayınevi Hippo Kitap’la yeni bir döneme adım atıyor.

Geçtiğimiz günlerde, TBMM'den, termik santrallerin filtre takma zorunluluğunu erteleyen bir yasa geçti. Profesör, üstelik halk sağlığı profesörü olan MHP'li Sefer Aycan bir gün önce “Ben halk sağlığı uzmanıyım. Termik santraller 1 dakika bile filtresiz çalışmamalı. Bu akciğer hastalıklarının, kanserin direkt sebebi. Meclis'te son ana kadar mücadele edeceğim” dediğinin ertesi gün yapılan oylamada 'evet' oyu kullanması, tepkilere neden olmuş görünüyor... 
Tabii hem profesör ve hem de halk sağlığı uzmanı oluşu, insanları rahatsız etmiş olmalı...

Gazeteci Çiğdem Toker, yeni kitabıyla, kamu kaynaklarının belli ellere transferini gözler önüne seriyor. DW Türkçe, Toker ile devletin en kolay kaynak transfer aracı olan kamu ihalelerinin nasıl yapıldığını konuştu.

Mezopotamya Vakfı, Kürt folkloru üzerine bölgede 20 kişi ile yaptığı çalışmalar sonucu toplanan öykülerin yer aldığı “Kûçikê Daliqandî” ve “Meryemnîgarê” adlı iki kitabı yayımladı. Vakıf, aynı araştırma sonucu derlenen 8 kitabı daha yayın programına aldı.

Bundan üç yıl önce yayınlanan, asıl terör devlet terörüdür başlıklı yazıda, amaç, genel olarak terör ve terörist kavramlarına açıklık getirmektir. Zira, bu alanda yaygın bir kafa karışıklığı ve yanlış anlama durumu var. Kelimelerin, kavramların yerli-yerinde kullanılmamasının da çok  büyük sakıncaları ve olumsuz sonuçları vardır.

22. Kadın Sığınakları ve Da(ya)nışma Merkezleri Kurultayı 270 kadının katılımıyla İstanbul’da gerçekleşti. İki gün süren kurultayın sonuç bildirgesi her yıl olduğu gibi bu yıl da, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde yayınlanacak.

Osmanlı İmparatorluğunda devlet kutsaldı. Onun bakiyesi, doğrudan devamı olan TC daha da kutsaldır. Dolayısıyla, rejimin diline doladığı 'modernlik', 'çağdaşlık', 'ilericilik', 'demokrasi', vb... retoriğinin reel bir karşılığı yok. Bu rejim, bu devlet, halktan gelen hiçbir hak talebini kabul etmez, hiçbir demokratik açılıma izin vermez... Aksi halde 'kutsal devletin' büyüsünün bozulacağını düşünür... "Kapı bir kere açılırsa, kimin geçeceği belli olmaz" diye düşünür... İşte, 'Kürt Sorununun' yüz yıllık bir sorun olmaya devam etmesinin nedeni budur... Yüz yıllık bir sorun olur mu? Sorunlar çözülmek için değil midir?

AKP yeni bir "hukuk reformuyla" daha gündemde. Reform dendiğinde ekseri hayırlı bir şey yapıldığı, yapılacağı beklentisi vardır. Reform demek, mevcut olana, var olana yeni şekil vermek, yeni biçim vermektir... Oysa, yapılan değişikliğin daha iyi olacağına dair bir kesinlik yoktur... Tam tersine daha da kötüleşme olasılığı yüksektir... Eğer öyleyse, "kim neden bu işe girişiyor, kim yeni biçim, yeni şekil vermek istiyor? sorusunun sorulması gerekmez mi?...

Erdoğan 11. Kalkınma Programında 2023 hedeflerinin yarı yarıya düşürerek, yalnızca hedeflerin propagandif olarak konulduğunu değil, benzer ülkeler klasmanında bile Türkiye’nin yerinde saymasının marifet olduğunu kabul etti. Dünyanın en güçlü 10 ülkesi arasına katılma iddiasının yerini G- 20’den düşme ihtimali almış durumda.

KA.DER’in kadınların temel haklarını gündelik hayatta kullanmalarına katkı sağlamak amacıyla hazırladığı “Kapsayıcı Belediye Yönetişim Karnesi” tanıtıldı. 1000 üzerinden not verilen karne için pilot olarak seçilen Bağcılar Belediyesi ancak 125-250, Kadıköy Belediyesi ise 500-625 aralığında puan aldı.

Bu yıl 27. düzenlenen ve 5 ayrı dalda verilen Musa Anter ve Özgür Basın Şehitleri Gazetecilik Ödülleri’nin kazananları belli oldu. Özgür Basın’a yıllarını veren üç isme de Onur Ödülü verildi. Ödüller Cumartesi günü düzenlenecek törenle sahiplerine takdim edilecek.

Çok Okunanlar