Geçen yılın ekim ayındaki Rus füze saldırısının ardından Kiev'deki Khanenko Müzesinden gizlice tahliye edilen 16 ortaçağ eseri, Paris’teki Louvre Müzesinde koruma altına alındı.
Nurhak yaralı. Kendini yeniden inşa etmenin mücadelesini, yine kendi vermeye çaba gösteriyor; olgunluğuyla, kültürüyle, kimliğiyle… Açık ki yaşanan bu travmanın özneleri öncelikle çocuklar ve gençler. Biz, Nurhak ile yol arkadaşlığı yaparken yüzümüzü hep birlikte çocuklara ve gençlere çevirdik. Tasavvurumuz bir çocuk ve genç yaşam alanı…
SPoD’un hazırladığı “LGBTİ+ Hakları Sözleşmesi”nin ilk imzacıları Yeşil Sol Parti İstanbul 2. bölge adayı Özgül Saki ve TİP İstanbul 2. bölge adayı Talya Aydın oldu.
Adı ‘temsilî demokrasi’ veya ‘Batı demokrasisi’ denilen bir oyun sahneleniyor… Oyunun senaryosu ‘kutsal devlet’ tarafından yazılıyor, kaşarlanmış profesyonel burjuva politikacıları – siyasi partiler- tarafından da oynanıyor… Gerçi seçimlerle seçilenler değişebiliyor da şeylerin seyri hiçbir zaman değişmiyor… Seçilenler seçenleri temsil etmediği için… Siyasetin bir meslek, profesyonellerin işi olduğu durumda başka türlü olması mümkün değildir… 76 yıldır oynanan ‘demokrasi oyunu seyirciyi oyalamak üzere sahneleniyor… Oysa demokrasi ‘yurttaş bilincine’ sahip insanları varsayar….
Nurhak yaralı. Kendini yeniden inşa etmenin mücadelesini, yine kendi vermeye çaba gösteriyor; olgunluğuyla, kültürüyle, kimliğiyle… Açık ki yaşanan bu travmanın özneleri öncelikle çocuklar ve gençler. Biz, Nurhak ile yol arkadaşlığı yaparken yüzümüzü hep birlikte çocuklara ve gençlere çevirdik. Tasavvurumuz bir çocuk ve genç yaşam alanı…
SPoD’un hazırladığı “LGBTİ+ Hakları Sözleşmesi”nin ilk imzacıları Yeşil Sol Parti İstanbul 2. bölge adayı Özgül Saki ve TİP İstanbul 2. bölge adayı Talya Aydın oldu.
1 Mayıs yaklaşırken DİSK, KESK, TMMOB, TTB ve TDB; DİSK Genel Merkez binasında basın toplantısı düzenledi. DİSK Başkanı Arzu Çerkezoğlu iktidara çağrı yaparak "Gelin Taksim yasağını hep birlikte ortadan kaldıralım, tüm kentlerin meydanlarında en coşkulu bir biçimde kutlayalım” dedi.
Geçen yılın ekim ayındaki Rus füze saldırısının ardından Kiev'deki Khanenko Müzesinden gizlice tahliye edilen 16 ortaçağ eseri, Paris’teki Louvre Müzesinde koruma altına alındı.
Fransa'da üniversite öğrencileri için ücretsiz tampon ve ped dağıtımına başlanıyor. Anketler, üç öğrenciden birinin kadın hijyen ürünü satın alabilmek için temel ihtiyaçlarından fedakarlık yaptığını ortaya koyuyor.
Hollandalı sendikalar, Hollanda'daki binlerce metal ve elektroteknik işçisinin daha iyi ücret talebiyle Perşembe gününden itibaren greve gitmeyi planladığını açıkladı.
“Auschwitz’den sonra şiir yazılamaz.” diye bir dipnot koymuştu Adorno, estetik tarihine. Ama şiir de yazıldı ve barbarlıklar da devam etti, o zamandan bu yana. İnsanın insanlığından uzaklaştığı, tüm değerlerini acımasızca çiğnediği durumlarda, şiir başkaldırmaktan vazgeçmedi.
Evden çalışmak çalışanları mutlu etmedi. Çevrimiçi iş bulma şirketi 24 Saatte İş tarafından düzenlenen ankete katılanların yüzde 65’i evden çalışırken işe odaklanmada sorun yaşadığını söylerken, yüzde 35’i sessiz bir ortamın olmamasından yakındı. Beş çalışandan dördü ise "mesai diye bir kavramın kalmamasından" şikayetçi.
İklim değişikliği hakkında dünyanın en büyük kamuoyu araştırmasına göre dünya halklarının çoğunluğu geniş kapsamlı eylem istiyor. Oxford Üniversitesi’nin analizlerine göre de dünya nüfusunun yarıdan çoğunu temsil ettiği onaylanan UNDP’nin “İklim Anketi”ne göre dünya nüfusunun yüzde 64’ü COVID-19 küresel salgını koşullarına rağmen, iklim değişikliğinin küresel acil durum oluşturduğuna inanıyor.
Adı ‘temsilî demokrasi’ veya ‘Batı demokrasisi’ denilen bir oyun sahneleniyor… Oyunun senaryosu ‘kutsal devlet’ tarafından yazılıyor, kaşarlanmış profesyonel burjuva politikacıları – siyasi partiler- tarafından da oynanıyor… Gerçi seçimlerle seçilenler değişebiliyor da şeylerin seyri hiçbir zaman değişmiyor… Seçilenler seçenleri temsil etmediği için… Siyasetin bir meslek, profesyonellerin işi olduğu durumda başka türlü olması mümkün değildir… 76 yıldır oynanan ‘demokrasi oyunu seyirciyi oyalamak üzere sahneleniyor… Oysa demokrasi ‘yurttaş bilincine’ sahip insanları varsayar….
Yuval Hariri’ye göre, beslenme zincirinin en üstüne o kadar çabuk çıktık ki, beynimizin ilkel bölgesi olan limbik sistem hâlen buna inanmıyor. Bu yüzden de hayatta kalmak için avcı/toplayıcı grup hâlinde yaşamamız gerektiğini düşünüyor.
"Dünya Kadınlar Günü" olarak 8 Mart gününün belirlenmesine kaynaklık eden olay konusunda muhtelif tartışmalı iddialar mevcuttur. Bunlardan biri, Rusya'da çarlığın yıkılmasına yol açan 1917 Şubat Devrimi'nin 8 Mart günü yapılan kadın yürüyüşü ve grevleri ile başlamış olması, bir diğeri 8 Mart 1908'de ABD'nin New York kentinde çoğu sosyaIist olan kadın işçilerin öncülüğünde sendikal haklar ve kadınlara oy hakkı talepleriyle düzenlenen miting.
AKP liderinin uluslararası büyük güçlerle tüm pazarlık çabasına, onlar tutmayınca Öcalan manipülasyonuna rağmen kozları işe yaramadı ve beklenmedik bir seçim sonucu ortaya çıktı: İki aday arasında 31 Mart’ta 30 bin olan oy farkı, 3 ay içinde 800 bini geçti.
Seçimlere iki gün var ve Tayyip Erdoğan sahaya indi. AKP’ye yakın medya Erdoğan’ın ‘Binali bey seçim kampanyasını iyi yönetemiyor’ dediğini söylüyor. Oysa asıl mesele seçim kampanyasının çok ötesinde: Erdoğan’ın bir koltukta iki karpuz taşıma siyaseti ABD-Rusya çekişmesinin şiddeti altında çökmüş bulunuyor.
Malum söz, AKP Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz'a ait. Dönemin siyasi ruh halini, belirsizliklerini, beklentilerin çıkmayışını, çaresizliklerini ve aktörlerin B Planlarının olmayışını ifade ediyor.
Her sabah yaptığım gibi günlük gazetelerin internet sitelerinde, özellikle de ekonomi sayfalarında gezinirken, YANDAŞ tabir edilen gazetelerimizden en yandaşında bir başlık gözüme çarptı: “Son dakika: Başkan Erdoğan müjdeyi vermişti! Reform paketinin detayları belli oldu.”
Anadolumuzun Ajansı, devletimizin "terhis ve celplerin durdurulması" kararının ne kadar yerinde olduğunu vurgulamak için bir "haber üretmiş". Haberin adını da "Sivil toplum kuruluşlarından terhis ertelemeye destek" koymuş ki, sosyal duyarlılığı yüksek vatandaşlarımızı da ikna edebilsin.
Cep telefonuma şöyle bir mesaj geldi: "Hangi bankaya borcum var diye dert etme..."
Mesajın devamında, hangi bankaya ne kadar kredi ya da kredi kartı borcum olduğunu görebileceğim şahane bir uygulamadan söz ediliyor: Findeks...